T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
GİRESUN / BULANCAK - Atatürk Ortaokulu

Değerlerimiz

     Okul Rehberlik Servisimizden Değerlerimizle İlgili Bir Yazı...

DEĞERLERE DAİR BİLDİK BİR İKİ SÖZ...

Ama o bana yardım etmedi ki. Bana ne, yardım etmeyeceğim işte. Sen bana ne kadar yardım ettiysen ben de sana o kadar yardım ederim. Kardeşim her şeye burnunu

Sokmasa olmaz mı? Yardım edeceğim diyor ama her şeyi mahvediyor. Benim yardıma ihtiyacım yok. Kendi işimi kendim yapacağım.Benim işime kimse karışmasın!..

Evlatları için; seven sevilen, gülen, mutlu, etrafıyla uyumlu olan alabilen ve verebilen çocuklara sahip olmak için her türlü fedakarlığı yapan ebeveynlere kötü gelecek sözler

bunlar. Ama maalesef çoğu zaman çocuklarımız tarafından ara ara kullanılan ve kullanılmış olan veya kullanılacak olan sözler... Çoğu yaşayan değerlerle azı da eğitim öğretimle

ilgili... Biz bu bültenlerle değerlerimizi yaşatma ve çocuklarımızı bu değerlerle donatma çabalarınıza destek vermek istiyoruz. Sorumlulukla ilgili ilk bültenden sonra ikinci olarak seçtiğimiz değerimiz; yardımseverlik... Lütfen siz de birazdan okuyacaklarınızı dostlarınızla ve sevdiklerinizle paylaşın. Dünyamız paylaştıkça daha da güzel olacak...

 

YARDIMSEVERLİK

Kendi güç ve imkanlarını başkalarının iyiliği için kullanmak...

Bir kimsenin sıkıntısını gidermek, o kişiye karşılaştığı güçlüklerde yardımcı olmak, yükünü paylaşmak...

Güç duruma düşenin güçlüğünü istekle, içten hiçbir sıkıntı hissetmeksizin gidermek...

Yardımseverlik iyi değerlerin ve maddi imkanların paylaştıkça çoğalacağına inanan erdemli insanların ortaya koyabileceği bir davranış biçimidir.

Yardım söz konusu olduğunda, başkasının yapmasını beklemek yerine yardım etmeyi kendine görev edinip girişimde bulunmak cesaretini gösterenlerin büyüklüğüdür yardımseverlik.

Maddi destek gerektiğinde eli sıkılık yerine cömertliği tercih edenlerin yürek güzelliğidir.

Hayırsever olma durumu, hayırseverlik, iyilikseverlik.

 

Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.

Mevlana

Hayat hem vermek hem de almaktır.

Mohawk Kabilesi Atasözü

Kardeşinin salını karşıya geçirmesine yardım et, göreceksin ki sen de karşıdasın.

Hint Atasözü

El eli yıkar el de döner yüzü yıkar.

Atasözü

 

ANNE BABALARA KISA KISA...

Çocuk ve Gençlerde Yardımlaşma Davranışını Görmek İçin Birkaç Öneri

 Yardıma ihtiyacınız olduğu anda ondan yardım isteyin.

 Ona yardım edin ki yardım görmenin güzelliğini yaşasın.

 Her "hayır" ınızın mantıklı sebebini çocuğunuza anlatın sizi örnek alacağını unutmayın.

 Küçük yardımlar için teşvik edin. Yardımlaşma ile ilgili davranış örnekleri, hikayeler anlatın.

 Bir yardımlaşma / dayanışma derneğinin çalışmalarını takip edin. Sosyal yardımlaşma kavramını vurgulayın.

 Kendi seçimi olan yardım davranışlarına ket vurmayın.

 Çevresine karşı farkındalık geliştirmek için onunla konuşun ve dinleyin. Yapılması gerekenlerle ilgili ona fikir danışın.

 Çocuğunuz verdiğiniz görevi yerine getirdiğinde onu takdir edin.

 Çocuğunuza onu sevdiğinizi ve onun sizin için çok önemli olduğunu hissettirin, unutmayın ki bilinçli sevgi ve sevecenlik, çocuklarda şımarıklığa yol açmaz.

 Maddi ödüller yerine daha çok manevi ödüller vermeyi tercih edin.

 

Bu bağlamda evde şu işleri yapabilir:

 Yemek yapılırken, sofra düzenlenirken yardım etmek

 Alışveriş poşetinin ucundan tutmak

 Temizlik yapılırken toz almak

 Bulaşıkların durulanmasına yardım etmek

 Evdeki evcil hayvanların bakımını üstlenmek

 Bakım işlerinde ebeveyne yardım etmek

 Kendi odasını toplamak

 Yatağını toplamak

 Kirlileri sepete koymak

 Sofra kurulmasına yardımcı olmak

 Çamaşırları katlamaya yardımcı olmak

 Kullanmak için aldığı eşyayı yerine koymak

 

SORUNU ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR ?

 

1. Çocuğunuza Örnek Olun: Yardıma muhtaç olan birine olan duyarlılığınıza tanık olan çocuğunuzun bu konuda duyarsız kalmayacağını unutmayın.

 

2. Çocuğunuzdan Yardım İsteyin: Aileler çocuklarının okula karşı olan sorumluluklarını düşünerek onlardan yardım istemeyebilir. Oysa çocuğunuzdan yardım istemeniz, çocuğunuzun insanların dayanışma içinde işlerini kısa sürede ve daha kolay yaptıklarını ve çeşitli problemlerin çözümünü kolayca bulduklarını görmesini sağlayabilir.

 

3. Çevrenizdeki Yardıma Muhtaç İnsanlara Duyarlı Olun:

Paylaşımın insanların hayatının bir parçası olduğunu hissetmelerini sağlayın.

 

4. Çevreye Duyarlılığında Bir Çeşit Toplumsal Yardım Olduğunu Gösterin:

 Okulun sürekli temizleniyor ve temizlik görevlilerin bu işi zaten yapıyor olması çevresini temiz tutmaya engel değildir. Çünkü toplumsal düzen dayanışma ile kazanılır.

 

NE YAPMALI ?

 Manevi yardımların önemini vurgulayın: Değerlerin değeri manevi olmasındadır.

 Yardım kurumlarını ve gönüllü yardım kuruluşlarını ziyaret edin: İnsanlar görmedikleri gerçeklerin farkında olmazlar.

 Yardımın miktarının önemli olmadığını görmesini sağlayın: Sizler için küçük görünen şeyin gerçek değeri karşımızdakiler için büyük olabilir. Yaptığınız hiçbir yardımı anlatmasanız bile küçümsemeyin.

 

NE YAPMAMALI ?

1. Çocuğunuzun yaptığı yardımları engellemeyin: Bazen küçük bir ilgisizlik bile istenen olumlu davranışın sönmesine neden olabilir.

2. Yardım istediğinde reddetmeyin: Çok önemli bir işiniz varsa mutlaka daha uygun bir zaman ertelemeye çalışın.

3. Eşler arası desteği küçümsemeyin. Kadın ve erkek, ev içi ve ev dışı sorumluluklar

noktasında birbirine yardımcı olmalıdır. Bu olmazsa çocuğunuz da yardımlaşmanın önemini

göremez.

 

Yardımsever bir çocuğunun olmasını kim istemez ki? Bilmeden yaptığımız yanlışlarla, bilerek yapacağımız doğruların yer değiştirme zamanı diyorsanız...

 

Yola Çıkıyoruz

 Gün içinde mutlaka yapılması gereken bir iş planı yapın. ( Örneğin, bayram için şehir dışına ziyaret ).

 Bu plana aile bireylerinin tamamının katkılarını, uygun zaman dilimlerine ayırarak yerleştirin ( baba biletleri, ağabey bavul ve şekerlemeleri alacak, abla mevsime göre

kardeşinin giyeceklerini seçecek, anne bavulu yerleştirecek, kurabiye yapacak, küçük kardeş ayakkabıları boyayacak vs. )

 Yapılan yardımlaşmaya ara ara vurgu yapın.

 

Komşuluk

Komşuluk kavramı, ilişkiler hakkında çocuklarınızla konuşun Onlara komşuluk değeriyle ilgili hikayeler anlatıp dikkatlerini çekin. Bayram düğün gibi özel günlerde komşuları ziyaret etmeye yönlendirin, teşvik edin. Yardımlaşma kurumlarına ziyaretler düzenleyin.

 

YARDIMLAŞMAYI SEVMEYEN BİR ÇOCUK

YETİŞTİRMEK İSTEYENLERE ÖĞÜTLER

 Bencil bir çocuk olması için onu zorlayın.

 Kendisinden başkasını düşünerek seçim yapmasına imkan tanımayın.

 Birisine yardım ettiğini görürseniz ona kızın.

 Çocuğunuzu erken yaşta parayla tanıştırın. En büyük dostunun para olduğu konusunda onu ikna edin.

 Çok emir verin emirlerinizin yerine gelmesi için onu zorlayın. Bu davranışınız onu herkese karşı duyarsız yapacaktır. İşlerini asla kolaylaştırmayın.

 Ona veya bir başkasına asla yardım etmeyin.

 Sürekli taleplerini hayır la karşılayın, hatta onu da başkalarına hayır demeye teşvik edin.

 Onu kimseye muhtaç olmamak gerekir gerçeği ile yaşayacak kadar bencil/cimri yapın.

 Yardımseverliğin zaaflık olduğu konusunda onu ikna edin.

 

BİR ÖYKÜ

 

CENNET ve CEHENNEM

Genç delikanlı yaşı çok genç olmasına rağmen, ölümden sonrasını, cennet ve cehennemi çok merak ediyormuş. Bu şiddetli merakın sonucu mudur bilinmez, bir gün rüyasında ak

sakallı bir bilge görmüş. . "Şimdi," demiş bilge, "hayatın boyunca görmek istediğin yerleri göstereceğim sana." Genç, ilk gittikleri yerin neresi olduğunu bilge söyleyince

anlamamış ancak. Gördükleri karşısında hayretler içinde kalmış. Cehennem denilen yer kocaman bir odaymış ve odanın ortasında büyük bir masa, masanın üstünde de nefis kokular saçan iştah kabartıcı yemekler varmış. Masanın etrafında ise cehennem insanları oturuyormuş. Odanın duvarında da "Yemekler, sadece kaşıkların ucundan tutarak yenilebilir" şeklinde bir levha asılıymış. Bu nefis kokular saçan yemeklerin sunulduğu bir yer nasıl cehennem olabilir ki? diye bilgeye tam soracakken, başka bir şey dikkatini çekmiş. Cehennemdeki insanlar, önlerinde duran onca nefis yemeğe rağmen mutsuz ve kederli bir halde sessizce oturuyorlarmış. Daha ilginci ise, hepsi ellerinde kollarından daha uzun kaşıklar tutuyorlar ve bu kaşık- ları kullanarak yemek yiyeme- dikleri için açlıktan muzdarip haldeler-miş. Yaşlı bilge, onun soru sorma-sına fırsat vermeden "Şimdi de sana Cennet'i göstereceğim" demiş ve onu bir öncekiyle tıpatıp aynı bir odaya götürmüş.. Odada yine aynı enfes yemeklerle dolu bir masa, etrafında ellerinde aynı uzunlukta kaşıklar tutan insanlar

oturuyormuş. Duvarda aynı kural yazılıymış. Kısacası, görünürde herşey aynıymış. Tek bir farkla: Cennet'teki insanlar, bir taraftan ellerindeki uzun kaşıklarla karşılarında oturanlara yemekleri ikram ederken, bir taraftan da şen şakrak sohbet ediyorlarmış. Ve yüzlerinde hem doymanın, hem de mutluluğun ifadesi okunuyormuş.

Bilge, onu rüyasında yolcularken kulağına şunları fısıldamış:

"Görüyorsun ki, Cehennem'deki benciller sadece kendilerini doyurmaya çalıştıkları için hem aç hem mutsuz. Cennettekiler ise cömertlikleri ve ikram duyguları sayesinde hem midelerini,

hem de ruhlarını doyurabiliyorlar." Aradaki tek fark bu

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 29.09.2014 - Güncelleme: 26.12.2023 14:00 - Görüntülenme: 3223
  Beğen | 6  kişi beğendi